İnsan Suresi – Arapça ve Türkçe Okunuşu
İnsan Suresi Arapça okunuşu
İnsan Suresi Arapça Dinle
İnsan Suresi Türkçe Okunuşu
Bismillâhirrahmânirrahîm.
- Hel eta alel’insani hıynüm mined dehri lem yekun şey’en mezkura.
- İnna halaknel’insane min nutfetin emşacin nebteliyhi fece’alnahu semiy’an basıyra.
- İnna hedeynahussebiyle imma şakirav ve imma kefura.
- İnna a’tedna lilkafiriyne selasile ve ağlalen ve se’ıyren.
- İnnel’ebrare yeşrebune min ke’sin kane mizacuha kafura
- Aynen yeşrebu biha ‘ıbadullahi yufecciruneha tefciyra.
- Yufune binnezri ve yehafune yevmen kane şerruhu mustetıyren.
- Ve yut’ımunetta’ame ‘ala hubbihi miskiynen ve yetiymen ve esiyren.
- İnnema nut’ımukum livechillahi la nuriydu minkum cezaen ve la şukuren.
- İnna nehafu min rabbina yevmen ‘abusen kamtariyren.
- Fevekahumullahu şerre zalikelyevmi ve lakkahum nadreten ve sururen.
- Ve cezahum bima saberu cenneten ve hariyren.
- Muttekiiyne fiyha ‘alel’eraiki la yerevne fiyha şemsen ve la zemheriyren.
- Ve daniyeten ‘aleyhim zılaluha ve zullilet kutufuha tezliylen.
- Ve yutafu ‘aleyhim bianiyetin min fıddatin ve ekvabin kanet kavariyle.
- Kavariyle min fıddatin kadderuha takdiyren.
- Ve yuskavne fiyha ke’sen kane mizacuha zencebiylen.
- ‘Aynen fiyha tusemma selsebiylen.
- Ve yetufu ‘aleyhim vildanun muhalledune iza reeytehum hasibtehum lu’luen mensuren.
- Ve iza reeyte semme reeyte ne’ıymen ve mulken kebiyren.
- ‘Aliyehum siyabu sundusin hudrun ve istebrakun ve hullu esavire min fıddatin ve sekahum rabbuhum şeraben tahuren.
- İnne haza kane lekum cezaen ve kane sa’yukum meşkuren.
- İnna nahnu nezzelna ‘aleykelkur’ane tenziylen.
- Fasbir lihukmi rabbike ve la tutı’ minhum asimen ev kefuren.
- Veskurisme rabbike bukreten ve asıylen.
- Ve minelleyli fescud lehu ve sebbıhhu leylen taviylen.
- İnne haulai yuhıbbunel’acilete ve yezerune veraehum yevmen sekıylen.
- Nahnu halaknahum ve şededna esrehum ve iza şi’na beddelna emsalehum tebdiylen.
- İnne hazihi tezkiretun femen şaettehaze ila rabbihi sebiylen.
- Ve ma teşaune illa en yeşaallahu innallahe kane ‘aliymen hakiymen.
- Yudhılu men yeşau fiv rahmetihi vezzalimiyne e’adde lehum ‘azaben eliymen.
İnsan Suresi Türkçe Dinle
İnsan Suresi’nin Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
- İnsanın üzerinden öyle uzun bir zaman gelip geçti ki, daha henüz o adı sanı anılmaya değer bir şey bile değildi.
- Doğrusu biz insanı baba ve anneden gelip birleşen karışık bir nutfeden yarattık. Onu imtihan etmek istiyoruz; bu sebeple kendisini işiten ve gören bir varlık kıldık.
- Biz ona doğru yolu da eğri yolu da gösterdik. Artık isterse şükreder, doğru yolda gider; isterse nankörlük edip eğri yollara sapar.
- Ama şunu unutmasın ki, biz kâfirler için zincirler, demir kelepçeler ve alevli bir ateş hazırladık.
- İyilik, ihlas ve fazilet sahibi insanlar, karışımı kâfûr olan cennet içeceği dolu bir kadehten içerler.
- O kâfûr bir pınardır ki, Allah’ın has kulları ondan içer, onu istedikleri yere kolaylıkla gürül gürül akıtırlar.
- O has kullar, verdikleri sözleri ve üzerlerine aldıkları sorumlulukları yerine getirirler; dehşeti ve felâketi bütün ufukları saracak bir günden korkarlar.
- Kendi canları çekmesine rağmen yiyeceklerini yoksula, yetîme ve esire seve seve yedirirler.
- Derler ki: “Biz sizi Allah rızâsı için doyuruyoruz. Yoksa sizden ne bir karşılık bekliyoruz, ne de bir teşekkür.”
- “Çünkü biz o asık suratlı, çatık kaşlı, korkunç ve dehşetli günde Rabbimizin azabından korkarız.”
- Allah da onları o günün felâketinden korur; yüzlerine parlaklık ve gönüllerine sevinç verir.
- Sabretmelerine karşılık onları cennet ve ipekten elbiselerle mükâfatlandırır.
- O cennette koltuklar üzerine yaslanıp otururlar. Orada ne yakıcı bir güneş sıcağı görürler, ne de dondurucu bir kış soğuğu.
- Cennet ağaçlarının huzur ve rahatlık veren gölgeleri onları bürür. Salkım salkım meyveler, hemen elleriyle koparacakları mesafeye kadar sarkar.
- Etraflarında fır dönen hizmetçiler, gümüşten kaplar ve billûr kupalarla onlara içecek taşır, yemek ikram ederler.
- Gümüşten billûr kupalarla ki, hizmet edenler onları cennet ehlinin iştahlarına göre doldururlar.
- Orada onlara, içlerindeki içeceğe zencefil katılmış dolu dolu kadehler sunulur.
- Bu kadehler, ismine Selsebîl denilen bir pınardan doldurulur.
- Etraflarında hiç yaşlanmayan ölümsüz gençler âdeta pervane olur. Onları bir görsen, parlaklıklarından ötürü saçılmış inciler sanırsın.
- Ne yana baksan hayâle gelmez nimetler, ihtişam ve büyük bir saltanat görürsün.
- Cennetliklerin üzerlerinde ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır. Gümüş bileziklerle süslenirler. Rableri onlara tertemiz bir içecek içirir.
- Onlara şöyle denir: “Bütün bunlar, sizin için hazırlanmış bir mükâfattır. Dünyadaki amel ve gayretleriniz böylece kabule şâyan olmuştur.”
- Şüphesiz biz Kur’an’ı sana parça parça indiriyoruz.
- Rabbin hükmünü verinceye kadar sabret. Onlardan hiçbir günahkâra ve nankör kâfire itaat etme.
- Sabah akşam Rabbinin ismini an.
- Gecenin bir kısmında O’na secde et ve geceleyin uzun bir süre O’nu tesbihte bulun.
- Şu günahkâr kâfirler, çarçabuk geçen dünya hayatını seviyorlar da, önlerinde kendilerini bekleyen o korkunç kıyâmet gününü bir kenara bırakıyorlar.
- Oysa onları yaratan, bütün organlarını damar ve kaslarla birbirine sımsıkı bağlayıp yaratılışlarını sapasağlam yapan biziz. Dilediğimiz zaman onları helâk eder, yerlerine elbette benzerlerini getiririz.
- Bu Kur’an, bir hatırlatma, bir uyarıdır. Artık dileyen kendisini Rabbine ulaştıracak bir yol tutsun.
- Ama unutmayın ki, Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz. Doğrusu Allah, her şeyi hakkiyle bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.
- Allah dilediği kimseyi rahmetine eriştirir. Zâlimler için ise O, can yakıcı bir azap hazırlamıştır.
Yorum gönder