Bedir Savaşından Dönüşte Neler Yaşandı
Bedir Savaşından Dönüşte Neler Yaşandı
Peygamberimiz düşmana galip geldiğinde, o bölgenin açık bir sahasında üç gün kalmak adeti idi. Bedir Savaşı’nın üçüncü günü olunca da Peygamber Efendimiz devesinin getirilmesini emir buyurdu. Yol ağırlığı deveye yüklenip bağlandı. Peygamberimiz yaya olarak yürümeye başladı. Ashabı da peşi sıra yürüdüler ve birbirlerine:
“Herhalde Rasulullah bir iş için gidiyor.” dediler. Nihayet Peygamber Efendimiz, müşriklerin atıldığı kuyunun kenarında durdu ve onlara isimleriyle hitab ederek:
“Ey Ebu Cehil! Ey Ümeyye bin Halef! Ey Utbe bin Rebia! Ey Şeybe bin Rebia!” diye seslendi ve:
“–Siz Allah’a ve Rasulü’ne itaat etmiş olsaydınız daha iyi olmaz mıydı? Biz, Rabbimizin bize va’dettiği şeyi hak ve gerçek bulduk! Siz de Rabbinizin size va’dettiğini hak olarak buldunuz mu?” buyurdu.
Ömer -radiyallahu anh-:
“–Ya Rasulallah! Ruhsuz cesetlere mi konuşuyorsunuz?! Onlar cife haline geldikten sonra nasıl duyup da size cevap versinler?” dedi.
Peygamber Efendimiz:
“–Muhammed’in nefsi kudret elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, onlar benim söylediklerimi sizden daha iyi işitirler! Fakat cevap vermeye kadir olamazlar!” buyurdu. (Buhari, Meğazi, 8; Müslim, Cennet, 77)
Bedir’de savaş nihayet bulunca Cebrail -aleyhisselam-, Efendimiz -aleyhissalatü vesselam-’a gelip:
“–Ey Muhammed! Allah Teala beni Sana gönderdi ve Sen razı oluncaya (yardımlarımızdan memnun kalıncaya) kadar yanından ayrılmamamı emir buyurdu. Razı oldun mu?” dedi.
Peygamberimiz:
“–Evet! Razı oldum!” diye karşılık verince Cebrail -aleyhisselam- ayrılıp gitti. (Vakıdi, I, 113; İbn-i Sa’d, II, 26-27)
Bu büyük zaferle, Medine-i Münevvere sürura gark olurken Mekke mateme büründü. Öyle ki, Ebu Leheb, kederinden ölüp gitti. Böylece ilahi va’d tecelli etmiş oldu.
Ancak bu sırada Allah Rasulü -sallallahu aleyhi ve sellem-’in muhtereme kerimeleri Hazret-i Rukıyye’nin vefatı sebebiyle, müslümanlar arasında Bedir zaferinin sevinci uzun sürmedi.
Yorum gönder