Dinimizde miras paylaşımı nasıl olur?

İslam dini, miras konusunda çok detaylı ve adil bir denge gözetmiştir. Erkeğe yüklenen sorumluluklar, kadının evlilik sırasında alacağı ‘mehir’, boşanma halinde gözetilecek paylaşım oranları ve ölüm halinde gözetilecek paylaşım oranları kutsal kitabımız Kuran’da, çok detaylı bir şekilde anlatılmıştır.

Miras taksimi ile alakalı ayet-i kerimeler Uhud Gazvesi’nde sonra nazil oldu. Çünkü Uhud’dan sonra bu hususta birtakım karışıklar ortaya çıkmıştı. Uhud’da şehit düşen Sa’d bin Rebi’nin erkek kardeşi, onun iki kızına hiçbir şey bırakmadan bütün mirasını almıştı. Bu ise bir cahiliye adeti idi.

Miras paylaşımı nasıl olur?

Cahiliye devrinde kadın ve kızlara değer verilmediği için, onların miras hakkı da yoktu. İslam, bu haksız uygulamaya son verdi ve :

“Allah size, çocuklarınız hakkında; erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. Eğer kız çocukları ikiden fazla iseler, ölünün bıraktığı mirasın üçte ikisi onlarındır. Eğer (varis) yalnız bir kızsa, yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da ana-babası ona varis olmuş ise anasına üçte bir (düşer). Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer. Bütün bu paylar, ölenin) yapacağı vasiyetten ve borçtan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size, fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından konulmuş farzlar (paylar)dır. Şüphesiz Allah, ilim ve hikmet sahibidir.” (en-Nisa, 11)

Kadına bir, erkeğe iki hisse miras verilmesinin dayanağı nedir?

İslam miras hukukunda, paylar ile mükellefiyetler arasında adaletli bir denge gözetilmiştir. Harcaması fazla olan erkeğe, kadına nisbetle daha fazla pay verilmiştir. Çünkü evlenirken mehir verip düğün masrafını üstlenmekle beraber ev geçindirmeye kadar bütün maddi harcamalar hususunda ailenin mesul şahsı erkektir.

Yani İslam miras hukukundaki kadın-erkek farkı, yükümlülük ve sorumluluk farkına bağlıdır. Bu ikisi arasında bir denge kurulmuştur. Kadın, nesli korumak, bunun için evlat yetiştirmek ve aile düzenini temin etmek gibi ağır mükellefiyetler sebebiyle ailenin geçiminden mesul tutulmamıştır. Bu sebeple de mirasta hissesi yarıya indirilmiştir. Bu hisse de, bir kısım kadınların evlenememesi, ya da boşanma durumunda kalması veya birtakım şahsi ihtiyaçları düşünülerek verilmiştir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş

Yorum gönder