Cin Suresi – Arapça ve Türkçe Okunuşu
Cin Suresi Arapça okunuşu
Cin Suresi Arapça Dinle
Cin Suresi Türkçe Okunuşu
Bismillâhirrahmânirrahîm.
- Kul uhıye ileyye ennehusteme’a neferun minelcinni fekalu inna semı’na kur’anen ‘aceben.
- Yehdiy ilerruşdi feamenna bihi ve len nuşrike birabbina ehaden.
- Ve ennehu te’ala ceddu rabbina mettehaze sahıbeten ve la veleden.
- Ve ennehu kane yekulu sefiyhuna ‘alellahi şetatatan.
- Ve enna zanenna en len tekulen’insu velcinnu ‘alellahi keziben.
- Ve ennehu kane ricalun minel’insi ye’uzune biricalin minelcinni fezaduhum rehekan.
- Ve ennehum zannu kema zanentum en len yeb’asallahu ehaden.
- Ve enna lemesnessemae fevecednaha muliet haresen şediyden ve şuhuben.
- Ve enna kunna nak’udu minha meka’ıde lissem’ı femen yestemi’ıl’ane yecid lehu şihahaben resaden.
- Ve enna la nedriy eşerrun uriyde bimen fiyl’ardı em erade bihim rabbuhum reşeden.
- Ve enna minnessalihune ve minna dune zalike kunna taraika kıdeden.
- Ve enna zanenna en len nu’cizallahe fiyl’ardı ve len nu’cizehu hereben.
- Ve enna lema semi’nelhuda amenna bihi femen yu’min birabbihi fela yehafu bahsen ve la rehekan.
- Ve enna minnelmuslimune ve minnelkasitune femen esleme feulaike teharrev reşeden.
- Ve emmelkasitune fekanu licehenneme hataben.
- Ve en levistekamu ‘alettariykati leeskaynahum maen ğadekan.
- Lineftinehum fiyhi ve men yu’rıd ‘an zikri rabbihi yeslukhu ‘azaben sa’aden.
- Ve ennelmesacide lillahi fela ted’u ma’allahi ehaden.
- Ve ennehu lemma kame ‘abdullahi yed’uhu kadu yekunune ‘aleyhi libeden.
- Kul innema ed’u rabbiy ve la uşriku bihi ehaden.
- Kul inniy la emliku lekum darran ve la reşeden.
- Kul inniy len yuciyreniy minallahi ehadun ve len ecide min dunihi multehaden.
- İlla belağan minallahi ve risalatihi ve men ya’sıllahe ve resulehu feinne lehu nare cehenneme halidiyne fiyha ebeden.
- Hatta iza reev ma yu’adune feseya’lemune men ed’afu nasıren ve ekallu ‘adeden.
- Kul in edriy ekariybun ma tu’adune em yec’alu lehu rabbiy emeden.
- ‘Almulğaybi fela yuzhiru ‘ala ğaybihi ehaden.
- İlla menirteda min resulin feinnehu yesluku min beyni yedeyhi ve min halfihi resaden.
- Liya’leme en kad ebleğu risalati rabbihim ve ehata bima lediyhim ve ahsa kulle şey’in ‘adeden.
Cin Suresi Türkçe Dinle
Cin Suresi’nin Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
- Rasûlüm! De ki: “Bana vahiyle bildirildi ki, cinlerden bir topluluk beni Kur’an okurken dinleyip sonra da kavimlerine dönerek şöyle dediler: «Biz hârikulâde güzel bir Kur’an dinledik.»
- «O her hususta doğru yolu gösteriyor; biz de ona iman ettik. Bundan böyle artık Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.»
- «Şüphesiz Rabbimizin şânı çok yücedir. O ne bir eş edinmiştir; ne de bir çocuk.»
- «Şimdi öğreniyoruz ki, meğer bizim beyinsizlerimiz, Allah hakkında yalan yanlış şeyler söylüyormuş.»
- «Oysa biz, insanların da cinlerin de Allah hakkında asla yalan söylemeyeceklerini sanıyorduk.»
- “Gerçi, öteden beri insanlardan bazı adamlar cinlerden birtakım adamlara sığınıyor, böylece onların kibir ve azgınlıklarını artırıyor, cinler de kendilerine sığınanların günahına günah, isyânına isyân katıyorlardı.»
- «Onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah ölen kimseyi bir daha diriltmeyecek sanıyorlardı.»”
- “«Doğrusu biz, melekleri dinlemek için göğe yükselmek istedik. Bir de ne görelim: Orası sert ve güçlü bekçilerle, alev fışkırtan mermilerle dopdolu.»
- «Oysa önceleri biz, haber dinlemek için orada oturacak yerler bulup otururduk. Fakat şimdi, Kur’an inmeye başladıktan sonra, artık kim göğe çıkıp melekleri dinlemeye kalksa, kendisini gözetleyen bir alev topuyla karşılaşıyor!»
- «Göğün böyle sıkı denetim altına alınmasıyla yeryüzü ahâlisi için bir kötülük mü kastedilmiştir, yoksa Rableri onlar için bir iyilik mi dilemiştir; onu biz bilemiyoruz?»
- «Bize gelince, içimizde dürüst ve erdemli kimseler de var, bunun çok aşağısında kalan azgınlar da. Tıpkı insanlar gibi biz de farklı inançlara sahip çeşitli gruplara ayrılmış vaziyetteyiz.»
- «Artık şu gerçeği iyice anlamış bulunuyoruz ki, biz ne yeryüzünde Allah’ın iradesine karşı koyabiliriz, ne de O’nun elinden kaçıp kurtulabiliriz.»
- «Ne zaman ki doğru yolu gösteren Kur’an’ı dinledik, hemen ona iman ettik. Rabbine iman eden kimse, ne ecrinin eksilmesinden korkar, ne de zulme uğramaktan.»
- «İçimizde Allah’a teslimiyet yolunu seçenler de var, doğru yolu terk eden zâlimler de. Kim teslimiyet yolunu seçip Allah’ın emirlerine boyun eğerse, işte onlar doğru yolu arayıp bulmuş olanlardır.»
- «Doğru yolu terk eden zâlimler ise cehenneme odun olacaklardır.»”
- Eğer insanlar ve cinler, Allah’ın yolu üzerinde dosdoğru yürüselerdi, onlara bol bol yağmur verir, rızıklarını genişletirdik.
- Aslında verdiğimiz bu nimetlerle onları imtihan ediyoruz. Kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, Allah onu gittikçe artan çetin bir azaba uğratır.
- Mescidler Allah’a ibâdet etmek içindir. Öyleyse Allah’tan başka hiçbir kimseye, hiçbir şeye el açıp yalvarmayın.
- Allah’ın has kulu kalkıp da Rabbine dua ve ibâdet etmeye başlayınca, onlar neredeyse birbirini çiğnercesine onun başına üşüştüler, keçe gibi birbirine geçtiler.
- De ki: “Ben ancak Rabbime kulluk ederim ve O’na hiç kimseyi ortak koşmam.”
- De ki: “Benim size kendiliğimden ne bir zarar vermeye gücüm yeter, ne de sizi doğruya ulaştırarak bir fayda sağlamaya.”
- De ki: “Allah’a isyân edecek olursam beni O’nun azabından hiç kimse kurtaramaz. O’ndan başka sığınacak bir yer de bulamam.”
- “Benim vazîfem sadece Allah ile ilgili gerçekleri ve O’nun mesajlarını tebliğ etmekten ibârettir.” Kim Allah’a ve Rasûlü’ne karşı gelirse, hiç şüphesiz onun hakkı, ebedî olarak içinde kalacağı cehennem ateşidir!
- Nihâyet tehdit edilip durdukları azabı gözleriyle gördükleri zaman, yardımcıları bakımından kim daha zayıf ve sayıca kim daha az, bileceklerdir.
- De ki: “Tehdit edildiğiniz o azap yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi tâyin eder; onu ben bilemem?”
- Gaybı bilen yalnız Allah’tır. O, hiç kimseye gayb bilgisini açık bir şekilde bildirmez.
- Ancak seçip bildirmek istediği bir peygamber hâriç. Ona gayb bilgisinden dilediği kadarını açar. Ancak bu durumda Allah, verdiği gayb bilgisini şeytanların tasallutundan korumak için onun önünden ve ardından gözcüler salar.
- Tâ ki, peygamberlerin, Rablerinden gelen mesajları eksiksiz olarak ve hiçbir değişikliğe maruz kalmadan tebliğ ettiklerini Allah kesin bir şekilde ortaya koysun. Zâten Allah, onların nezdinde olup bitenleri ilmiyle çepeçevre kuşatmıştır ve her şeyi tek tek kaydettirip korumaktadır.
Yorum gönder